Biblioteca Italiana
Milano'daki Avusturya yönetimine karşı büyük bir kızgınlık vardı. Vergilendirme seviyelerinin aşırı yüksek olduğu düşünülüyordu - ancak yetkililerin krallığın bütçe hesaplarını gizli tutması göz önüne alındığında bunu kanıtlamak zordu. Tüccarlar, Piedmont ve Fransa'ya karşı yüksek koruyucu bariyerlerin dikilmesinden bıkmışlardı; bu da onları ticaretlerini imparatorluğun geri kalanına yönlendirmeye ve Cenova ve Lyon'un kazançlı çıkışlarından uzaklaştırmaya zorluyordu. Ve bürokrasi ve yargıdaki görevler ana dili Almanca olanlara verildiği için memurlar ve avukatlar mağdur oldular. İmparator, temsiliyet ölçüsünü getirerek (Napolyon'un izin vermediği bir şey) kaynayan hoşnutsuzluğu gidermeye çalıştı ve mülk sahibi sınıflardan seçilen milletvekillerinden oluşan bir Merkezi Cemaat kurdu. Ancak bu milletvekilleri merkezi olarak atanıyordu ve yetkileri yalnızca danışma niteliğindeydi. Lombardlar ve Venedikliler arasında uzun zamandır var olan derin rekabeti yatıştırmak için iki bölgeyi kendi valileri (ve ayrı Merkez Cemaatleri) olan ayrı idari birimler haline getirmek için de bir girişimde bulunuldu (boşa gitti). Ancak bu düzenleme, Milano'nun bir krallığın başkenti olma konumunu kaybetmesinin telafisi değildi.
Bu nedenle Avusturyalı yetkililer eğitimli seçkinleri kazanmaya ve aynı zamanda Milano'yu Avrupa kültüründeki son gelişmelere açarak İtalyan ulusal duygusunu bastırmaya çalıştıklarında, bu deneyin ters teptiğini hemen gördüler. Ugo Foscolo'yu hükümet tarafından desteklenen yeni bir edebiyat dergisi olan Biblioteca italiana'yı düzenlemeye ikna etmeye çalıştılar. Ancak biraz tereddüt ettikten sonra reddetti ve sürgüne gitti. Ve dergi Ocak 1816'da çıktığında, Madame de Staël'in zararsız görünen edebi çeviriler konusu üzerine bir makalesi vardı, ancak çok geçmeden Avusturya yanlısı ve karşıtı entelektüeller arasında klasisizm ve romantizmin kendi değerleri konusunda kıyasıya bir siyasi mücadeleye dönüştü. Yetkililer saklanmak için kaçtı ve Biblioteca italiana kısa sürede yeni romantizmi teşvik etme girişimlerinden vazgeçti ve bunun yerine Milano'daki muhafazakar kültürün bayraktarı oldu.
(Christopher Duggan, The Force of Destiny: A History of Italy Since 1796, Penguin UK, 2008, s.117-118)
Yorumlar
Yorum Gönder