Trayan Boğazı Muharebesi (986)

Samuel merkezi önce Prespa ve daha sonra Ohrid'de bulunan kudretli bir çarlık devletinin yaratıcısı oldu. Zamanla Selanik'e kadar Makedonya arazisini, Tuna ile Balkan sıradağları arasında bulunan eski Bulgar bölgesini ve Teselya, Epiros dahil bir kısım Arnavutluğu ve nihayet Rascia ve Diokleia'yı hakimiyeti altında birleştirdi. Çimiskes tarafından kaldırılmış olan Bulgar patrikliği Samuel'in devletinde yeniden hayata kavuştu; yerini birçok kere değiştirdikten sonra nihayet yüzyıllar boyunca yaşamını sürdüreceği Samuel'in başşehri Ohrid'de kuvvetle yerleşti. Aslında Bizans yanında sadece Bulgaristan bir çarlık devletinin ve kendisine mahsus bir patrikliğin geleneklerine sahip bulunuyordu. Samuel bu gelenekleri tamamıyla benimsedi. Bununla beraber gerçekte onun bu Makedonya devleti bir zamanki Bulgar devletinden farklıydı. Terekküp ve karakteri itibariyle bu, yeni ve kendisine özgü bir kuruluştu. Ağırlık merkezi tamamıyla batıya ve güneye kaymış eski Bulgar devletinin hudud bölgesi olan Makedonya bu yeni devletin asıl çekirdek arazisini teşkil etmişti.

Onun füthuhat gayretleri önce güneye yöneldi. Serez ve Selanik üzerine yapılan saldırıları, sonunda önemli bir başarıya götüren, Teselya'ya yapılan akınlar izledi. Uzun bir kuşatmadan sonra Larissa 986 yılı başında Samuel'in eline düştü. Bu olay İmparator II. Basileios'un mukabil bir taarruza sevk ettiyse de imparatorun Samuel ile ilk karşılaşması pek şanslı olmadı. II. Basileios Trayan kapısı üzerinde Serdika bölgesine girdi; ancak şehri almak teşebbüsü başarısız kaldığı gibi, imparatorluk ordusu geri dönüşü esnasında baskına uğratılarak mağlup edildi (Ağustos 986) Bundan sonra Samuel hiç taciz edilmeden kudretini geliştirmek ve devletinin sınırlarını bütün yönlerde kuvvetle ileri sürmek ve genişletmek imkanını buldu. Çünkü Bizans'ta yeni ve ağır bir iç savaş patlak vermişti.

(Georg Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, Türk Tarih Kurumu Basımevi, çev. Fikret Işıltan, Ankara, s.279-280-281)




Yorumlar

Popüler Yayınlar