Stefanos Skulidis (Stephanos Skoulidis)
İstanbul'da finans alanında boy gösterenler sadece tanınmış aileler değildir. Çok hızlı gelişen bankacılık hiç yoktan çok büyük servetler yapabilmeye çok elverişli bir alandır. Reformların hayata geçirilmesinden itibaren İstanbul salonlarında yeni isimler dolaşmaya başlamıştır. Çoğunlukla orta sınıflardan gelen ve başarılı olmak için kullanabilecekleri tanınmış soyadları olmayan bu insanlar gelişen bir pazarın sunduğu fırsatları kollamış ve kısa zamanda zenginleşmiştir. Yorgos Zarifis, Hristakis Zoğrafos, Stefanos Skulidis, Konstantinos Karapanos ve Ioannis Sismanoglou bu "kendini yaratan insan" (self-made man) modelinin en ünlülerindendir. Bunların hiçbirinin referans gösterebilecekleri saygın bir ailesi yoktur. Ancak bu onların son derece büyük bir şöhrete kavuşmasını engellememiştir. Sözü geçen insanlar olmuşlardır. Sahip oldukları maddi olanaklar sayesinde projelerini kabul ettirdikçe sözleri daha fazla dinlenir olmuştur. İlişkili oldukları mason locaları, bilimsel kuruluşlar ve toplumsal dayanışma derneklerinden aldıkları fikirlerle özellikle eğitim ve sanat alanında insancıl girişimleri arttırırlar.
1870'lerin ortalarından başlayarak bu paralı ve güçlü insanlar bazı faaliyetlerini Osmanlı sınırları dışına taşır. Bunlar iş dünyasında yaygın görülen uygulamalardır. Çoktan küreselleşmiş bir ekonomi içinde tutunabilmek için çeşitli alanlara yayılmak ve devletlerarası sınırları aşarak büyük çaplı coğrafyalarda çalışmak gerekir. Madalyonun diğer yüzü ise; her yere gide gide kentli (İstanbullu) olmaktan uzaklaşmakta olmalarıdır. Çoğunun aklı İstanbul'da kalır. İşlerini başka yerlere taşıdıklarında bile aile üyeleri son ana kadar oturmaya devam ettikleri İstanbul'la bağlarını koparmaz.
Ender görülmekle birlikte, kenti tamamen terk etmeyi tercih edenler de vardır. Örneğin Stefanos Skulidis (1838-1928) 1876 ilkbaharında İstanbul'dan ayrılıp Atina'ya yerleşmiştir. Pera'da doğan ve Giritli bir ailenin çocuğu olan Skulidis 22 yaşında İstanbul'un büyük ticarethanelerinden birinde, Rallis'lerin yanında çalışmaya başlar. On yıl sonra zengin olur ve iddialı bankacılık işlerine atılır. Farmasondur, İstanbul İngiliz Loncası altında bulunan bir loca üyesidir. Yunanistan'a yerleştikten sonra kendini tümüyle siyasete adar. Diplomaside önemli görevler üstlenir, birçok kez milletvekili seçilir, bakanlık yapar. Hatta 1. Dünya Savaşı sırasında başbakan bile olur (Ekim 1915-Haziran 1916)
(Meropi Anastassiadou-XIX.Yüzyıl İstanbul'unda Rumlar s.196-197-198)
Yorumlar
Yorum Gönder