Pankaleia Muharebesi (979)
II. Romanos'un oğulları artık hükümdarlık edebilecek yaşa ulaşmışlardı: Basileios 18, Konstantinos ise 16 yaşında idiler. Büyük amcaları hadım Basileios'un etkili desteği ile her ikisi de hükümdarlığa başladılar, ancak fiili hakimiyeti sadece büyük kardeş, yani II. Basileios elinde bulundurulacaktı. Çünkü VIII. Konstantinos tam babasının oğlu olup, bütün hayatını müsrifane eğlencelere dalarak geçirmekten başka bir şey düşünmeyen hafifmeşrep bir zevk adamıydı. Demir gibi iradeli ve eşsiz bir cevvaliyete sahip bir kimse olduğu kısa zamanda ortaya çıkan II. Basileios ise onu tam aksiydi. Ancak o da hükümdarlık görevini yerine getirebilmek için tamamıyla hazırlıksızdı. Çocukluğundan beri saray törenlerinde sadece bir figüran olarak görülmüş, kendisine kudretli zorba hükümdarların sadece dekoratif ve aslında lüzumsuz bir takıntısı muamelesi yapılmış olan Basileios, dış dünyanın olup bitenleri karşısında önce acz ve çaresizlik içinde kaldı. Ancak hükümdarlığı üzerine almasından sonra geçirdiği ağır imtihanlar onu olgunlaştırmış ve karakterini çelikleştirmiştir. Devletin dümenini tecrübeli ellerine alan Basileios idi. Bardas Skleros'un zincirinden boşandırdığı isyan hareketi de, pek tehlikesiz görünen büyük yeğenlerinden ziyade ona karşıydı. En eski ve en zengin Bizans ailelerinden birisinin temsilcisi ve eniştesi Çimiskes zamanında doğu domestikosluğu gibi en yüksek askeri makamı doldurmuş büyük bir general olan Bardas Skleros 976 yazında kendisini birliklerince imparator ilan ettirdi. Üzerine gönderilen imparatora sadık kumandanlar üzerine birbiri arkasına zaferler kazanarak yavaş yavaş bütün Anadolu'yu hakimiyeti altına aldı ve 978 yıl başında İznik'i zaptettikten sonra devletin başşehrine yaklaştı. Bu en büyük tehlike anında hadım Basileios, Ioannes Çimiskes devrinde bizzat imparatorluğu eline geçirmeye teşebbüs etmiş, vücut yapısı fevkalade iri, cesur bir savaşçı olan, imparatorun Nikephoros'un yeğeni Bardas Phokas'a başvurdu. İlk savaşları Skleros kazandı, fakat 24 mayıs 979'da Phokas, Amorion'dan uzak olmayan Pankaleia ovasında rakibini önce teke tek düelloda yenmeye ve sonra da ordusunu kesin bir bozguna uğratmaya muvaffak oldu. Skleros halifenin sarayına kaçtı ve böylece üç yıllık bir süreden sonra, kendisini pek yakında diğer ağır karışıklıkların izleyeceği ilk iç savaş son bulmuş oldu.
(Georg Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, Türk Tarih Kurumu Basımevi, çev. Fikret Işıltan, Ankara, s.277-278)
Yorumlar
Yorum Gönder