Ioannis Sismanoglou
İstanbul'da finans alanında boy gösterenler sadece tanınmış aileler değildir. Çok hızlı gelişen bankacılık hiç yoktan çok büyük servetler yapabilmeye çok elverişli bir alandır. Reformların hayata geçirilmesinden itibaren İstanbul salonlarında yeni isimler dolaşmaya başlamıştır. Çoğunlukla orta sınıflardan gelen ve başarılı olmak için kullanabilecekleri tanınmış soyadları olmayan bu insanlar gelişen bir pazarın sunduğu fırsatları kollamış ve kısa zamanda zenginleşmiştir. Yorgos Zarifis, Hristakis Zoğrafos, Stefanos Skulidis, Konstantinos Karapanos ve Ioannis Sismanoglou bu "kendini yaratan insan" (self-made man) modelinin en ünlülerindendir. Bunların hiçbirinin referans gösterebilecekleri saygın bir ailesi yoktur. Ancak bu onların son derece büyük bir şöhrete kavuşmasını engellememiştir. Sözü geçen insanlar olmuşlardır. Sahip oldukları maddi olanaklar sayesinde projelerini kabul ettirdikçe sözleri daha fazla dinlenir olmuştur. İlişkili oldukları mason locaları, bilimsel kuruluşlar ve toplumsal dayanışma derneklerinden aldıkları fikirlerle özellikle eğitim ve sanat alanında insancıl girişimleri arttırırlar.
1870'lerin ortalarından başlayarak bu paralı ve güçlü insanlar bazı faaliyetlerini Osmanlı sınırları dışına taşır. Bunlar iş dünyasında yaygın görülen uygulamalardır. Çoktan küreselleşmiş bir ekonomi içinde tutunabilmek için çeşitli alanlara yayılmak ve devletlerarası sınırları aşarak büyük çaplı coğrafyalarda çalışmak gerekir. Madalyonun diğer yüzü ise; her yere gide gide kentli (İstanbullu) olmaktan uzaklaşmakta olmalarıdır. Çoğunun aklı İstanbul'da kalır. İşlerini başka yerlere taşıdıklarında bile aile üyeleri son ana kadar oturmaya devam ettikleri İstanbul'la bağlarını koparmaz. Örneğin Fener Patrikhane Okulu (Milletin Büyük Okulu) ve Ankara Rum Ortodoks cemaatinden Anadolu kökenli hayırsever Ioannis Sismanoglou (1820-1894) 1900'e doğru, iki oğlu, bugün de faal olan Atina Sismanogleio'nun kurucuları Konstantinos ve Anastasios Pera Büyük Caddesi numara 154'te oturuyorlardı 21. yüzyılın başlarında, bugün Yunan devletinin mülkiyetinde olan, konakları konsolosluk rezidansı olarak kullanılıyordu.
(Meropi Anastassiadou-XIX.Yüzyıl İstanbul'unda Rumlar s.196-197)
Yorumlar
Yorum Gönder