Dorostolon Kuşatması (971)

Ioannes Çimiskes dahiyane kabiliyet sahibi bir başkumandan olduğu kadar, devlet adamı olarak da, oldukça fevri bir kimse olan selefinden üstündü. Svyetoslav'ın çağırılması yüzünden Balkanlarda yaratılmış olan karışık durum süratli bir çözüm beklemekteydi. Çünkü kudretli Rus hükümdarının tutumu gittikçe daha tehdit edici bir mahiyet alıyor ve Bulgarlar da onunla Bizans'a karşı müşterek bir mücadele için ittifak edecek gibi görünüyorlardı. Onun Svyetoslav'a karşı yaptığı sefer, Bizans savaş tarihinin hikaye ettiği en parlak başarılardan birisidir. 971 nisanında imparator Büyük-Preslav üzerine yürüyerek Bulgar başşehrini kısa, fakat şiddetli bir mücadeleden sonra hücumla zaptetti. Bu sırada eline düşen, tahttan indirilmiş Bulgar çarını Bulgaristan hükümdarı olarak selamladı. Bu iyi hesaplar edilmiş davranış ve Bizans ordusunun muzafferane ilerleyişi Bulgarlar üzerine etkisiz kalmadı; bunlar Svyetoslav'dan ayrılmaya başladılar. Preslav'dan imparator Ioannes Çimiskes cebri bir yürüyüşle, surları arkasına Syyetoslav'ın çekilmiş olduğu Tuna şehri Silistre (Dorostolon) üzerine ilerledi. Şehir kuşatıldı ve aynı zamanda Tuna üzerinde korkunç Grek ateşiyle Bizans donanması göründü. Ruslar mezbuhane bir mukavemette bulundular, fakat imparatorluk ordusu bunların bütün huruc hareketlerini geri püskürttü. Şehirde açlık da tahammül edilemez hale geldi. Temmuz sonunda, kuşatma zincirini yarmak için son teşebbüs başarısızlıkla neticelenip Ruslar emsalsiz derecede sert ve Bizanslılar tarafından da son gücün sarfedilmesi suretiyle yapılan bir mücadeleyi müteakip tekrar şehir surları içine itildikten sonra, Svyetoslav muzaffer imparatora teslim oldu. Bulgaristan'ı boşaltmak, bir daha Balkanlarda görünmemek, Bizans'ın Khersones bölgesine taarruzda bulunmamak, aksine düşmanlarına karşı yapacağı müdafaada Bizans'a yardım etmek şartlarını kabul etti. Svyetoslav, kendisini mağlup eden hükümdarlarla şahsi bir buluşmadan sonra ülkesine döndü, fakat yolda Dnyepr şelaleleri yanında Peçeneklerle yaptığı bir savaşta makul düştü. Ioannes Çimiskes'in büyük zaferi Bizans için iki türlü kazanç sağlamaktaydı: devlet önce Hazarlar devletini yıkıp ilhak ederek ve Bulgaristan’ı yere sermek suretiyle sahip olduğu büyük kudreti ispat etmiş bulunan bir düşmandan kurtulmuş oluyor, diğer taraftan da bu zafer Bulgaristan'ı Bizans hakimiyeti altına sokuyordu. Çünkü Svyetoslav ile mücadele ettiği sırada kendisini Bulgaristan'ın halaskarı pozunda göstermiş olmasına rağmen Çimiskes Bulgar devletinin yeniden tesisini aklına bile getirmiyordu. Ayakları altına serilmiş olan devleti ilhak etti; çar Boris esir sıfatıyla İstanbul'a götürüldü ve Bulgar patrikliği kaldırıldı.

(Georg Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, Türk Tarih Kurumu Basımevi, çev. Fikret Işıltan, Ankara, s.273-274-275)



Yorumlar

Popüler Yayınlar