Duke Wellington (Arthur Wellesley)

 Avrupa’nın büyük devletleri İspanya’da bazı karışıklıkların çıkması üzerine 1822 yılının Ekim ayında Verona’da bir kongre düzenlemeye ve bu sorunu kendi aralarında çözmeye karar verdiler. Bu toplantıya katılmak için İstanbul’dan ayrılacak olan Strangford kongrede belirlenecek yeni esaslar için 27 Ağustos 1822 tarihinde Reisü’l küttâb Canib Efendi ile bir görüşme yaptı. Canib Efendi bu görüşmede Strangford’a “Hepimiz birbirimize ayrılmaz baǧlarla ve bu baǧlarla dayanışma içinde sıkıca baǧlıyız” ve “Yabancıların içişlerimize karışmasına izin vermektense ölmeyi yeǧleriz” beyanında bulundu. Canib Efendi’nin bu sözleri; Osmanlı Devleti’nin Yunan isyanını dâhili bir mesele olarak kabul ettiğinin ve bu sebeple duruma hiçbir devletin müdahale etme hakkı bulunmadığının göstergesiydi.

Bazı kaynaklarda Verona Kongresi’nde Yunan meselesine dair konuların ele alınmadığı belirtilmektedir. Ancak İngiliz arşivinde yaptığımız çalışmalar bunun böyle olmadığını ve Rusya’nın bu kongrede de 1822 Eylül’ünde Viyana’da öne sürdüğü tekliflerin benzerlerini ortaya koyduğunu göstermektedir. Ayrıca Verona Kongresi’ne Yunan isyancılar da temsilci göndermişlerdir.

Verona Kongresi’nde Rus Çarı’nın teklifleri şöyleydi:

I-Osmanlı Devleti Avrupa Devletleri ile anlaşarak Yunanlıların isyandan önceki durumlarına döneceklerini garanti etmelidir.

II-Osmanlı Devleti Yunanlıların özgürce ibadet etme hakkını garanti etmelidir.

III-Osmanlı Devleti Yunanların can ve mal güvenliğini sağlamalı ve onlara karşı adaletli bir yönetim uygulamayı kabul etmelidir.

IV-Osmanlı Devleti çok ciddi bazı uygulamalar ile bu bölgede barışı kurmaya hazır olduğunu taahhüt etmelidir. Rusya’nın beklentisi bölgede kalıcı bir barışın sağlanmasıdır.

V-Osmanlı Devleti Eflak ve Moldovya’dan birliklerini çekmelidir ve bu ülkelerin yöneticileri Rusya ile uygun bir antlaşma imzalamalıdır.

Rus Çarı bu isteklerini kongrede ifade ettikten sonra bunun diğer Avrupalı Devletler tarafından kabul edilmesi gerektiğini belirten bir deklerasyonu 9 Kasım 1822 tarihinde katılımcılara sundu. Bu deklerasyonun verilmesinden sonra Avusturya elçisi bu şartları kabul etmeye hazır olduğunu ifade etti. Fransa, Rusya ve Prusya elçileri de Avusturya elçisinin söylediklerini diğer konferansta kabul ettiler. Bunun üzerine İngiltere temsilcisi Wellington söz alarak bu talepler karşısında kendisinin Osmanlı Devleti’nin Hristiyanların halklarını korumakta, onlara serbest ibadet hakkını sağlamada ve aynı zamanda isyana katılanların yaptıklarından pişman olduklarını ifade ettiklerinde Osmanlı Devleti tarafından çıkarılacak genel bir af ile bağışlanacaklarından umutlu olduğunu belirtti.

Yukarıdaki belgelere göre Rusya’nın tekliflerinin Anlaşma devletleri tarafından kabul edildiği ortaya çıkmaktadır. Rusya Osmanlı Devleti sunacağı şartları kabul etmediği takdirde temsilcilerini İstanbul’dan çekecekti ve aynı zamanda diğer devletlerin de Rusya’yı takip ederek elçilerini İstanbul’dan geri çağırmasını istiyordu. Wellington bu öneriye karşı çıkarak, elçilerin çekilmesinin ancak savaş tehlikesi halinde olabileceğini belirtti. Böyle bir gerginliğin Doğu Avrupa’daki barışı bozabileceğini ve Rusya’nın herhangi bir müdahalede bulunmasının Avusturya-Macaristan Devleti ile bir çatışmaya neden olabileceğini, bunun ise genişleyerek bütün Avrupa’yı saran bir savaş ortamına dönüşebileceğini söyledi. Wellington tüm bu gerekçeler dolayısıyla elçilerin İstanbul’dan çekilmesini onaylamadığını ifade etti.

Verona’dan ayrılarak Paris’e giden Wellington buradan İngiliz Dışişleri Bakanı George Canning’e gönderdiği yazıda, Fransa’nın da Yunan isyanı ile ilgili net bir tavrının olmadığını bildiriyordu.

(Hasan Demirhan, İngiltere'nin Balkan Politikası ve Yunanistan, Doktora Tezi, Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2013, Edirne, s. 228-229-230)



Yorumlar

Popüler Yayınlar