Hamdullah Suphi Tanrıöver

Vatandaşın kimliğine ilişkin bu bölgesel duruş, Türkiye'nin savaş zaferinden sonra tamamen değişti. Devlet bir yandan gayrimüslim vatandaşları "Türk" teriminin tamamen dışında bıraktı, diğer yandan Kürtleri Türk olarak asimile etmeye doğru yönelmeye başladı. Gayrimüslimlere yönelik tutumu ele alarak başlayalım. 1924 Anayasası'nın oluşturulmasında, 88. madde taslağında "Türkiye halkı, din veya ırkına bakılmaksızın Türk olarak adlandırılır" denilirken, toplantılar sırasında "vatandaşlık açısından" ifadesinin eklenmesi istendi. Bu eklemenin gerekçesi, bunu öneren “Türkçü” milletvekili Hamdullah Suphi Bey (Tanrıöver) tarafından parlamentoda açıklanmıştır. Mantıksal olarak, o dönemde İstanbul’daki yabancı şirketlerde çalışan (ve feshedilmesi planlanan) Rum ve Ermeni kökenli vatandaşların “Türk” kategorisinin dışında olduğu düşünülüyordu. Burada sözü edilen vatandaşlık biçimi yalnızca isim olarak vatandaşlıktır.

(Baskın Oran, Minorities and Minority Rights in Turkey: From the Ottoman Empire to the Present State, trans. by. John William Day, Boulder: Lynne Rienner Publishers, 2021, s.116)



Yorumlar

Popüler Yayınlar