Şehrbaraz

İran-Bizans mücadelesinde 7. yüzyılın yirminci yıllarında tam bir değişiklik vuku bulur. Bundan önceki devrede uğranılan bozgunların yerini akla hayale sığmaz başarılar alır. Yere serilmiş olan devlet belini doğrultur ve o zamana kadar üstün olan düşmana karşı muazzam bir zafer kazanır. İmparator şahsen ordunun başına geçerek, başşehirden uzak kaldığı süre için henüz büluğa ermemiş oğlu üzerinde vesayet de niyabeti Patrik Sergeios ile patrikios Bonos'a bıraktı. İmparator bu suretle ayrıca, diğer birçok işlerinde de olduğu gibi, Avarlara karşı yapılan bir seferi şahsen sevk ve idare etmiş olan imparator Mavrikios'u örnek edinmiş oluyordu.

Herakleios önce büyük meblağlar ödemek mukabilinde bir barış anlaşması yaptı (619). Bundan sonra Avrupa arazisinden Anadolu'ya askeri birlikler geçirilmesi mümkün oldu. İmparator paskalyanın ikinci günü 5 Nisan 622'de dini bir törenden sonra payitahtını terk etti. Asıl sefer sonbaharda başladı. Armenia arazisinde vuku bulan iki ordunun karşılaşması ise Bizanslıların büyük İran kumandanı Şahrbaraz üzerinde kazandıkları parlak bir zaferle sonuçlandı. İlk hedefe ulaşılmış, Anadolu düşmandan temizlenmişti.

626'da İranlar taarruza geçtiler ve büyük bir ordunun başında olduğu halde Şahrbaraz, Anadolu'yu kat ederek Kadıköy'ü işgal edip Boğaziçi sahillerinde karargah kurdu. Bundan pek az sonra (27 temmuz) Acar kağanı hadsiz hesapsız bir Avar, Slav, Bulgar ve Gepid kitlesi başında bulunduğu halde İstanbul önünde görünüp şehri karadan ve denizden kuşattı. Avar kağanının mağlubiyeti ise İran taarruz planlarının da suya düşmesi anlamını taşıyordu. Şahrbaraz Kadıköy'ü boşaltarak askerleriyle birlikte Suriye'ye doğru geri çekildi; ikinci İran kumandanı Şahin'i ise İmparatorun kardeşi Theodoros ağır bir bozguna uğrattı. Bununla kritik dönüm noktası açılmış oluyordu. Artık büyük Bizans taarruzu başlayabilirdi. 

(Georg Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, Türk Tarih Kurumu Basımevi, çev. Fikret Işıltan, Ankara, s.93-94-95-96)



Yorumlar

Popüler Yayınlar