Medine Vesikası

Millet sistemi, Hz. Muhammed'in 622 yılında Medine'ye göç etmesi üzerine Medine'deki Müslüman ve gayrimüslim kabileler arasındaki ilişkiyi düzenlemek için çıkardığı Medine Anayasası (Medine Vesikası) adlı bir belgeden esinlenmiştir. Bu belgenin, azınlık terimi henüz dile getirilmeden çok önce, kavramın 16. yüzyıl Avrupa'sında ortaya çıkmasından yaklaşık dokuz yüzyıl önce yayınlandığını belirtmek önemlidir. Belge, modern öncesi Müslüman kökeni ve ülkenin Osmanlı mirasına olan bağlantısı nedeniyle çağdaş Türkiye'de de yankı bulmaktadır. 

Medine Anayasası, Müslümanların Mekke'den kaçmak zorunda kaldıklarında göç ettikleri Yesrib şehrinde (daha sonra Medine olarak adlandırıldı) Hz. Muhammed tarafından hazırlanan yazılı bir sözleşmeydi. Eşitlik ve gönüllü katılım ilkelerine dayanan anayasa, üç grubun haklarını ve görevlerini ortaya koydu: Müslümanlar, Yahudiler ve Arap müşrikler (müşrikler). Bu sözleşmenin içeriği bu şehrin özel koşulları tarafından şekillendirildi. Birincisi, MS 622'de Müslümanlar azınlıktaydı. İkincisi, Yesrib savaşlar ve kabileler arasında 120 yıllık bir kan davasının yarattığı düşmanlıkla yıpranmış bir kaos halindeydi. Herkes bir kurtarıcı bekliyordu ve en sonunda Muhammed o kurtarıcı olarak görülüyordu. Bu birleştirici figür, yeni bir göçmen ve sayısal olarak azınlık grubuna ait olduğu için demokratik olma olasılığı daha yüksekti ve öyleydi de.

(Baskın Oran, Minorities and Minority Rights in Turkey: From the Ottoman Empire to the Present State, trans. by. John William Day, Boulder: Lynne Rienner Publishers, 2021, s.11-12)



Yorumlar

Popüler Yayınlar