Theodoros Kolokotronis
1818 yılında derneğin merkezi İsyanbul’a Manuel Ksanthos’un evine taşındı. Filiki Eterya’nın merkezinin İstanbul’a taşınması ile birlikte dernek çok hızlı bir şekilde büyümeye başladı. Yeni bir organizasyon sistemi kuruldu. On iki “havari” atandı ve her birine belirli bir bölgeyi örgütleme görevi verildi. İstanbul’dan Yunan bölgelerine ve Tuna Prensliklerine kadar olan bölgede gizli hücreler ağı kuruldu. Para toplandı ve Yunan yaşam merkezlerine talimatlar gönderildi. Filiki Eterya bu dönemde birçok önemli ismi, üyesi olmaya ikna etti. Bunlar arasında Odessa’da Kara Yorgi, Mora’daki ünlü kleftlerden Th. Kolokotrones, Balyabadra (Patras) Metropolitliği Piskoposu Germanos, Mani başkanı Mavromichalis, Tuna Prensliklerinde bulunan Fenerliler ve birçok toprak sahibi zengin soylular sayılabilir.
(Hasan Demirhan, İngiltere'nin Balkan Politikası ve Yunanistan, Doktora Tezi, Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2013, Edirne, s. 105)
Aleksandr İpsilantis Tuna Prensliklerinde isyana başladığında kardeşi Dimitrios’u Mora isyanına liderlik yapması için bölgeye göndermişti. Dimitri’nin dışında Filiki Eterya’nın Mora’daki sürdürdüğü çalışmaların sonucu olarak isyanda liderlik yapacak birçok önemli isim de ortaya çıkmıştı. Bu isimler arasında Fenerli asil ailelerden birine mensup olan Aleksandr Mavrokordotos, Suliotların lideri Marka Botsaris, ünlü bir kleft lideri olan Thedoros Kolokotronis, Manyotların reisi Mavromihalis, Balyabadra (Patras) Patriği Germanos sayılabilir.
(Hasan Demirhan, İngiltere'nin Balkan Politikası ve Yunanistan, Doktora Tezi, Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2013, Edirne, s. 142)
Mecliste hazırlanan bu beyannamelerin ardından, 1 Ocak 1822’de (Yunan takvimine göre 13 Ocak) Yunanistan Devleti’nin resmen kurulduğu ilan edildi. Beklendiği üzere Mavrokordotos, meclisteki oylamada ilk başkan olarak seçildi. Bu ulusal meclis, 1795 Fransız Anayasası’nı örnek alarak bir anayasa hazırladı ve ilk hükümeti kurdu. Başkent Korent olarak belirlendi. Meclisin görev süresi ise bir yıl olarak kabul edildi. Anayasa, Yunan bayrağını da mavi ve beyaz olarak dizayn ediyordu.
Fakat bazı Yunanlılar bu anayasaya hiç değer vermeyerek, anayasanın sadece Avrupalı devletleri etkilemek için kabul edildiğini düşünmekteydiler. Hâlbuki Mavrokordotos, Yunanistan’ın bağımsızlığına kavuşmasının; ancak Avrupalı devletlerin desteği ile gerçekleşebileceğini biliyordu. Bu yüzden kabul edilen anayasayı çoğalttırdı ve tüm olumsuzluklara rağmen anayasa için direndi. Mavrokordotos bu mecliste yerel kaptanların ve kleft liderlerinin isyan üzerindeki etkisini kırmayı hedeflemekte ise de bu çok zor bir durumdu. Zira Mora’daki güç kleftlerin ve yerel liderlerin elinde bulunuyordu. Nitekim Mora’daki en güçlü figür bu dönemde Kolokotrones’ti. Mora’nın batısı önce Georgios Varnakiotis adlı bir kleft liderinin etkisi altındaydı; daha sonra ise Hristiyan Arnavutların lideri Markos Botzaris bölgedeki etkinliğini arttırmıştı. Doğuda ise Adroustsos (Odysseas) elindeydi.
Epidor’daki seçimlerin ardından bir yıl sonra, yani 1822 yılında yapılması gereken seçimler biraz gecikti ve 1823 yılının Nisan ayında yapılarak Astros’ta ikinci ulusal meclis toplandı. Seçimler düzenli bir şekilde gerçekleşmediğinden seçilen meclis kimseyi memnun edemedi. Astros’ta açılan meclis, Petrobey’i başkan, Kolokotronis’i başkan yardımcısı, Mavrokordotos’u ise genel sekreter olarak atadı. Ancak kurulan bu yapı da ilk meclis gibi Yunan tarihinde etkili olamadı.
Astros’ta seçilen meclisin etkin olamaması üzerine buradan ayrılan temsilciler Çamlıca Adası’ndan Koundauriotis’in başkanlığında Kranidi’de yeni bir meclis açtılar. Açılan bu meclisle aynı anda iki milli meclis ve iki yönetim birimi oluşmuştu. Bunun sonucu olarak iki meclis birbirine düştü ve kanlı bir iç savaş başladı. Aralık ayında Astros Meclisi, Başkan Petrobey’i sürmüştü. Kolokotronis ise ondan önce ayrılmıştı. Astros Meclisi, başkanlığa Koundauriotis’i seçince iç savaş biraz yavaşladı. Tam suların durulduğu düşünülürken, bu sefer de yeni bir meclisin açıldığı duyuldu. Ekim 1824’de de Negris, Salona’da ulusal bir meclis toplamak için çalışmalara başlamıştı. Bu yeni girişim Yunan iç savaşını tekrar tetikledi.
(Hasan Demirhan, İngiltere'nin Balkan Politikası ve Yunanistan, Doktora Tezi, Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2013, Edirne, s. 190-191-192)
Trapoliçe şehrinin yağmalanmasından sonra birçok Yunanlı zengin olmuştu. Mesela Yunanlı isyancı lideri Kolokotrones Tropoliçe yağmasında 52 at yükü ile para, silah ve mücevher toplayarak çok zengin olmuş ve parasını İyonya adalarındaki bankalara göndermişti.
(Hasan Demirhan, İngiltere'nin Balkan Politikası ve Yunanistan, Doktora Tezi, Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2013, Edirne, s. 205)
Yorumlar
Yorum Gönder