Kavalalı İbrahim Paşa

1830'lar Osmanlı Devleti için büyük bir kırılganlık dönemidir. Osmanlıların Yunan Bağımsızlık Savaşını belirtmek söz konusu olduğunda dedikleri gibi "Yunan Olayı" Sultan Mahmud'u endişelendiren gelişmelerden sadece biridir. Aynı dönemde Mısır paşası Mehmet Ali'nin yükselişinin de engellenmesi gerekir. Mehmet Ali Nil kıyılarındaki iktidarını güçlendirdikten sonra Osmanlı'nın Arap vilayetlerinde göz diker ve Anadolu'yu tehdit eder. 1832'de oğlu İbrahim Paşa Konya'ya kadar gelir, Sultan'ın ordularını yener ve Suriye'yi işgal eder.

1833'te İstanbul yönetimi Rus protektorasına uyum göstermek zorunda kalır zira Mısır Hidivi'ne karşı desteğe ihtiyacı vardır. Osmanlı Devleti 1838'de, kriz ortamında liberalizmin yolunu tutar. Mısırlı düşmanla sorunlar çözülememiştir. Bab-ı Ali ancak Temmuz 1840'ta Londra ile anlaşarak biraz nefes alabilmiştir. Hidiv'in evlatlığı İbrahim Paşa'nın 1839'da Fırat kıyılarında parlak bir zafer kazanmasından sonra Avrupa'nın güçlü devletleri (İngiltere, Avusturya, Prusya, Rusya) Boğazların birlikte savunulmasını örgütlerler ve olası tehditlere karşı Osmanlı Devleti'nin bütünlüğünü koruma kararı alırlar.

(Meropi Anastassiadou-XIX.Yüzyıl İstanbul'unda Rumlar s.191-192-193)



Yorumlar

Popüler Yayınlar