Denis de La Haye
Fransa Elçisi, Jean de la Haye'nin oğlu. Jean de la Haye
Fransa'nın görünürde Osmanlı ile dost olmasına rağmen gizliden gizliye Girit'te bizimle savaşan Venedik'e yardım ettiği Osmanlı devlet adamları tarafından da öğrenildi. Devletin eline şifreli Fransız mektupları geçmişti. O sırada Edirne'de olan Köprülü Mehmed Paşa, Fransa Elçisi Jean de La Haye'nin Edirne'ye getirilmesi emrini verdi. Emri aldığında La Haye, böbrek taşları nedeniyle yatağından kalkamayacak kadar hastaydı ve yerine oğlu Denis de La Haye'i Edirne'ye gönderdi. Elçinin oğlu sadrazam tarafından hiç de sıcak karşılanmadı. Denis'in haddini aşan ve üst perdeden sarfettiği sözler de sadrazamın sabrını taşıran son damlalar oldu. Mehmed Paşa, elçinin oğlunu bir zindana hapsettirdi.
Sadrazam muzaffer bir şekilde Erdel seferinden Edirne'ye döndüğünde La Haye ve oğlunun serbest bırakılması için ricacılar geldiler. Sadrazam, "Hay Allah! Onlar hâlâ buradalar mı" diyerek istihzalı bir cevap verip, serbest bırakılmalarını emretti. La Haye ve oğlu sadrazamın bu emri üzerine serbest bırakıldılar ve her ikisi de Köprülü'ye teşekkür bile etmeden hemen Edirne'den ayrıldılar.
Denis de La Haye 1665'de Fransa elçisi olarak tayin edildiğinde sadarette Köprülü Mehmed Paşa'nın oğlu Fazıl Ahmed Paşa vardı. Sadrazam, Fransızlar'ın Sengotar'da Avusturyalılar'a, Girit'te de Venedikliler'e yardımlarından dolayı Fransa'ya kızgındı. Fazıl Ahmed Paşa, bu yüzden Fransız elçisini İstanbul'a gelişinde sıradan bir törenle karşılattı. Elçiyi protokol kurallarına aykırı olarak ayakta değil, oturduğu yerde kabul etti, neredeyse yüzüne bile bakmadı. Avusturya ve Venedik'e yardım ettiği için hem Fransa'ya hem de elçisi La Haye'e hakaretler etti. La Haye'in sadrazam tarafından ikinci kabulü de birincisini aratmadı ve yine elçiye ağır hakaretler etti. La Haye hakaretlere dayanamadı ve tercümanın elindeki kapitülasyonlara dair antlaşmayı kaptığı gibi Fazıl Ahmed Paşa'nın ayaklarının önüne attı. Elçinin bu hareketi üzerine görevliler La Haye'i zorla dışarı çıkarmaya çalıştılar. La Haye hemen kılıcına davrandı ama orada görevli çavuşlardan biri La Haye'i yakalayıp, elçiye şiddetli bir tokat vurdu ve elinden kılıcını alarak onu tutukladı. Yaşananlardan pişman olan La Haye, sadrazamdan özür diledikten sonra serbest bırakıldı.
(Erhan Afyoncu, 3 Nisan 2016, Sabah)
Yorumlar
Yorum Gönder